22 Aralık 2009 Salı

Ogulcanlar'dan mektup var


Ey Yekta,

Geliyorsan 25 kere vur!

Çok uzattım bu işi -aksi gibi, bir süredir de farkındayım. Sonunda

yazmak kaçınılmaz oldu -zira bugün 21 (artık 22) Aralık!

Sana 2009'un bu en uzun gecesinde, hususi olarak senin için

çektirdiğimiz; durum bildirir fotomuzu gönderiyoruz...

Özkan, Fanili, Robert ve ben -hepimizin çok selamı var.

Çatıda kocaman bir delik var Yekta -şimdi ne yapmalı?

...yüreklerde hasret, dimağlarda hayret; sanırsın adım başı felaket.

Hırsızın, arsızın sürüsüne bereket! Usta görmekten fenalardayız,

gündem ile acayip şoktayız.

Bir seni bekliyoruz -herkes gibi- bir de

Marmara depremini beklemiyoruz. Bir acayiplik daha var ki Yek;

anlamak hiç mümkün değil:

Buralarda şafak atmıyor; bayır aşağı vurduk, yolun sonu görünmüyor.

Bak bu kadar insan yolunu gözlüyor; uzun etme de gel artık.

Sayfanda bir counter gördük, tahminimizce kurduk. Biz niyet etmiş bulunduk;

siz erin diye muradınıza...

Not: Güzel şeyler de var tabii; onları da bilahare anlatırız artık.

Sağlıcakla...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder