27 Aralık 2009 Pazar

331'den 329'a

Son günlerin hızlıca geciyordur umarım. Ama bası ve sonu yavas gecer derler en azından daha yolun basında oldugum için bana ögle geliyor belkide..
Değişik bir sehir burası bulutlar elini uzattıgında tutacakmıs gibi yakın duruyor ve hava günde üç defa karakter değiştirebiliyor. Sabah kar yagarken, ögle vakti güneş bir bahar havası gibi ortalıgı ısıtabiliyor ve akabinde bir anda yağmur yağmaya başlayabiliyor. Gerci bukadar enteresan yeryüzü sekillerinin oluşmasının başka bir sebebi olamaz herhalde...
Onbeş günde yemin ettirdiler. Saga dön sola dön deli danalar gibi kücücük bir egitim alanında dön dön dur... Gördüğüm tek silah yemin sırasında masanın üzerinde duranlardı. En yaklastıgım anda o zamandı. 8 Ocak'a kadar devam edecek silahlı egitimlerden sonra size yaptıkları gibi bizleride karakollara gönderecekler bir kısmınıda merkezde bırakacaklar. Hersey senin anlattıgın gibi gelişiyor burada söylediklerini bir bir uyguluyorum zaten işte tek sıkıntım ayaklarımı harabeye ceviren botlar ve deliler gibi yanında olmak istedigim Fatosumun özlemi...
Yıllarca insanların neden bukadar cok askerlik anısı biriktirdiğini merak ederdim. Hatta cogu zamanda sıkılırdım dinlemekten. Ama burada hayat hiçte dısarıdan gözüktügü gibi değilmiş. Son derece basit yat kalk sadece sana verilen emirleri uygula ve hiç birsey düşünme... Tabi sonderece komplike sorunların içinde sürekli çalışan kafa bir anda bosluğa düşüyor ve her dakika "on record" konumunda oluyor ve her anı kaydediyormuş... Ben gecen 16-17 günlük sürede bukadar cok sey biriktirdiysem sende kimbilir neler vardır. Heralde artık mayıs ortalarında görüştümüzde bunları karsılıklı olarak paylaşacağız..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder