27 Aralık 2009 Pazar

mutludan mektup vaaaar :)

Yektaaaa

Biliyorum neredeyse geliyorsun İstanbul’a üstelik de yeni malzemelerle, biriktirdiklerinle askerin muhteşem dönüşü… Bir zamanlar Kadir Tapucu vardı gidişim suskun olmuştu ama dönüşüm muhteşem olacak diyerek çığırıyordu arabesk kültürde senin ki de o hesap olacak senin geri dönüşünü merak ediyorum. Vatani hizmetini yapan bir Yekta başlı başına bir senaryo o yüzden. Ebru canın karın benim de canım haklı olarak hani nerdesin niye yazmıyorsun dedi durdu haklı ama ben sanal alemde özürlü olarak bir türlü iletişime geçemedim. Oysa biliyorsun yazmayı çok severim bir de boğucu bir şekilde paylaşmayı. Düşünsene Eskişehir’de doğumgünüm de zorla size yazdıklarımı okumaya kalkmıştım ve sizde mecburen dinlemek zorunda kalmıştınız. Offf O kadın hep aynı… Sen nasılsın buraları merak etmemişsindir umarım çünkü kötü bir süreç geçiriyor bu ülke biz de eşlik ediyoruz ona işte… Yani sen askere gittin de şunları kaçırdın diyemiyorum sana…Herkes kendi içinde hayatına devam ediyor düşün ki ben o kadar sevgi insanıyımdır ben bile ne kimseyi arıyorum kimseyi soruyorum kendi yağımda sevgimde kavrulup hayata devam ediyorum! Ama varlık önemli işte arayıp sormasak da aslında istediğimiz gibi görüşemesek de sürekli anlattığım iki metre boyunda cüssesi olan ama beyniyle aklına ihtiyaç duyduğum bir Yekta var hayatımda beni ben yapan şeylere tanık olan aslında hayatımın her dönemini sinematografik bir gözle gözetleyen birinin yokluğu elbette çok hissediliyor ama senin orada bir yerde olduğunu bilmek bile rahatlatıyor beni… (famme fatale bunu sen öğrettin bana)
EEE engelleri tanımayan bir adamın hayatındaki en önemli engel askerlik nasıl geçiyor… Günleri nasıl sayıyor Yekta merak ediyorum tabi ki… Ama bu engel de kalktığında hayatında zaten aynı Yekta üstelik hikayeleriyle birlikte gelecek hayatımıza ve biz seni görünce bir kez daha ne kadar şanslıyız bizim Yekta ya yine geldi cebinde bir sürü şeyle diyeceğiz eminim… Bana senin askerliğinden düşen seni nöbet tutarken düşününce aklımın sıradan görüntülerden çıkıp bambaşka film karelerine gitmesi bu da çok normal bir de Emre’nin fotoğraf dersi için yaşadığınız Eskişehir orduevi maceranız…
Hani insanın bir biyografisi yapılsa düşün ben ünlü olsam ilk konuklardan biri sensin beni en iyi tanıyan bir dostu askerde habersiz bıraktıysam özürdilerim ama sen bendeki yerini zaten biliyorsun eminim bu iletişimsizliği de takmamışsındır çünkü Yekta şöyle der Mutlu bir derde düşmüşse aman yoluna devam etsin yeter ki yolundan vazgeçmesin!

Sevgiler

Mutlu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder