12 Kasım 2009 Perşembe

Onur Yazici gmail'den bildiriyor


Dön bebeğim

Çocukken en sevdiğim çizgi roman karakterleri arasında Hasbi Tembeler vardı. Tipini hatırlatmak için bir de fotoğrafını gönderdim. Yekta'nın askerde olması fikri benim gözümün önünde, Yekta'nın Facebook'taki o "uzun" fotoğrafına şapka takılması şeklinde belirmişti ilkin. Bu görüntüyü de biraz karikatürize edersek Hasbi Tembeler muadili bir şey çıkıyor meydaaana.

Şimdi Yektacım, "meydaaana" demişken sana yeni bir hesaplama yönteminden söz etmeliyim. Da Vinci'nin Şifresi'ni andırıyor. Sen hangi sene askerlik yaptın? 2009. 9'un yanındaaaki sıfırı sildiniz. 2'nin yanındaaaaki sıfırı da sildiniz. Toplayın, 11 eder. 2009'un içindeeeki sıfırları da sil. Kaldı mı 29! 11'le 29'u topla 40 yapar ve senin şu anda şafağının 40 olması lazım, değilse Bahçeli Teorisi'ni terör bölgesine gömmüş olursun. Bu da senin vatan borcunun ödendiğinin kanıtı olacaktır.

Şimdi ben aylardır neden bu bloga tek kelime bir şey yazmadım, o konuya geleyim. Askerdeki insan, unutulmaya mahkûm insandır. Askerden dönene kadar askerdir nazarımda. Askerden döndükten sonra da hiç askere gitmemiş gibi davranırım arkadaşım. Bence bir askere karşı alınacak en vicdanlı tutum budur, bu olmalıdır. Ben seni unuttum Yekta, döndüğünde haberimiz olsun Kadıköy'de sana güzel bir atmosfer yapalım. Sen askerdeyken burada yapacağımız ortamın sana bir faydası olmaz nitekim.

Vatan borcu konusuna geri döneyim. Zor oldu ama diplomanı aldın ailene olan borcunu ödedin. Şimdi tezkere alacaksın ve vatan borcunu da ödeyeceksin. Öğrenim kredisi aldın mı bilmiyorum, aldıysan dönünce de onu ödeyeceksin. Geriye borç morç kalmıyor. Artık kafana göre takılma vakti. Dön bebeğim hadi...

Onur Yazıcıoğlu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder