18 Eylül 2009 Cuma

Sen yokken sinema...

Yektacım ben anca sinemadan bahsedebilirim. Sen District 9'a yetişemedin yanılmıyorsam. Adamlar yapmışlar abi öyle söyleyeyim. Peter Jackson yapımcılığını üstlenmiş iyi de yapmış açıkçası. Aynı filmin bir de kısa filmi vardı, nette dolaşır dururmuş ben filmden sonra fark ettim. Uzaylı olayına enteresan bir yaklaşım var filmde. Bir nevi mülteci problemi gibi bakmışlar hadiseye. Üstüne de zerre rahatsızlık vermeyen cgi eklenince ortaya muazzam bir seyirlik çıkmış.

Geçenlerde The Assassination of Jesse James by the Coward Robert Ford'a denk geldim. 160 dakika, mükemmel bir olay. Bünyeye ilaç niyetine geldi. Cassey Affleck süprüntüsü tam kendisi gibi bir rolü oynamış, bu kadar mı yakışır dedim içimden. Peki oscarı hak etmiş mi ipne? Hiç sanmıyorum aga. Abisine kılım belki ondan böyle. Nihayetinde şiir gibi bir film, müzikler desen Nick Cave abimiz alttan alttan coşturmuş yine.

Adventureland var bir de. Aldı beni seksenlere götürdü. Pamuk gibi film yapmış adamlar. Superbad beni feci rahatsız eden sikko bir filmdi. Aynı ekipten böyle naif bir iş nasıl çıkabilmiş şaştım kaldım. Bu Ryan Reynolds da acayip yükselişte. Two guys a girl derken, ibiş çocuk derken yıllar içinde serpildi Brad Pitt'e rakip oldu. Enteresan işler bunlar...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder